Hayatın akışında savruluyoruz. Su yutuyoruz, kayalara çarpıyoruz, üşüyoruz, yaralanıyoruz, boğuluyoruz çoğu zaman. Hayat şakaya gelmiyor, boş vermişlikle yaşamaya ise hiç gelmiyor. Bir ömürlük dünyada rastgele ve amaçsızca yaşamak, hayatı çekilmez ve anlamsız kılıyor. Akıl, irade, vicdan, adalet gibi duygularla donanmış ruhumuz bu boş vermişliği kaldıramıyor. Bu yüzden mutsuz oluyoruz, bu yüzden her şey tam gibi gözükse de hep bir şeyler eksik geliyor.
İnsan ancak prensiplerle kendis ...